SAĞLAMLIK: YAPI NASIL AYAKTA DURUR?

Strüktür : Bir yapıyı ayakta tutan sistemdir.
 Bir yapıya baktığımızda onda duyduğumuz hisler algısal strüktür ve yapıyı taşıyan iskeletle gördüğümüz şey fiziksel strüktür kavramları olarak karşımıza çıkar. Algısal strüktüre örnek olarak bizde güven duygusu vermek için yapılan İtalya,Paestum,Poseidon Tapınağı'dır. 
    Lever Evi'nin gerçek fiziksel kolonlar yeşil bir cam örtüyle kapatıldığı için burada yapıyı ayakta tutanın ne olduğuna dair görünür bir algısal ipucu oktur.Yapı zemininden yükselen kolonları görürüz ve ağır bir yapı olan ve bizde uyandırdığı ağırsızlık bu yapıyı çekici kılar ve seyirciler yerçekimine oyun oynadığı fikrinden büyük haz duyar.(Diğer dönem gözlemcileri bu yapıyı yoksul bir strüktüel anlatım örneği olarak görürlerdi. Lever Evi : Strüktürü görsel olarak gizler. Racguet and Tennis Club : duvar strüktürünü açıkca dışavurur. Mimari strüktürün özü : Yerçekiminin sürekli çekimine karşın nesnelerin yere düşmeyeceğinden emin olmadır. Biz kendimizi nesnenin içinde hayal edip yerçekiminin onu nasıl etkileyeceğini hissederek karşımızdaki nesneleri 'empati' ile anlamaya çalışırız.
                                       lever evi ile ilgili görsel sonucu
  Mısır Piramitlerinin stabil(dengeli) nesne olduklarını duyumsarız. Paulsel Gardner Wayne Eyalet Üniversitesi Eczacılık Bölümü 'tersyüz' Shapero Salonu' görünce instabilite hissine kapılıyoruz. Bazı mimarlar ağırlık duygusunu yansıtmak için çok uğraşmıştır.Özellikle Frank Furness (19 yy. Amerikan Mimarı)  Philadelphia, Provident Life and Trust Company binası tipik bir örnektir.Önceden yıkılan bu bina ağırlık duygusunu açıkca dışa vuruyordu ve yapı bölümleri aşağıya doğru kayarak birbirinin içine geçirilmiş ve sıkıştırılmış gibi görünüyordu. 

                                     Provident Life and Trust Company binası ile ilgili görsel sonucu

     Dikme ve Lento: Strüktür taş,tuğla,kerpiç,balçık,cam,blok ya da başka malzemeden yapılan duvar ile başlar.Duvarlarla çevrili bir odada ışık ve de görüş olmayacağı için bu duvarın açılması gerekir.Açık ile duvar (yani onun üzerinde blok ya da tuğla) yerçekimine karşı bişey ile desteklenmelidir ki ahşap (1750'den sonra metalden) böylesi bir kirişe lento denir.Duvar kesilebilir ve kolonlar oluşturacak ince blok kümeleriyle onlar arasındaki boşluğu aşan lento ile yer değiştirir.
dikme ve lento ile ilgili görsel sonucu                                       dikme ve lento ile ilgili görsel sonucu
 Kolon ve kiriş dayanaklı taşın kullanımından çok önce (birkaç yüzbin yıldır kullanılıyor olabilir) ahşap ya da buna bağlı papirüs kamıştan kolon - kiriş sistemi kullanılıyor.Böyle bir sisteme trab ya da kirişten türetilerek kirişli (trabeated) sistem denir. Kolon-kirşili yapıların en saf ve en doğrudan örneği MÖ 2570- 2500 yılları arası yapılmış olan Mısır,Giza,Kerre piramidi doğusundaki Valley Tapınağı'dır. 
                                   valley  tapınağı ile ilgili görsel sonucu

Lifli bir malzemeden ahşap dövme demir ve modern çelik gibi ve bunlardan yapılan kirişlerin önemli açıklıkları aşabilmesi gibi çekme kuvvetlerine direnir.Bir kirişin altı ya da konsolun üstündeki çekme kuvvetleri büyük bir yük ve açıklık ile aşılacak ve kiriş çatlayacak ya da üstü boyunca deforme olacak ( ya da her ikisi olacak) ve çökecektir. Kristal malzemeler olan taş ve beton lifli ahşaptan daha az çekme dayanımına sahiptir ve taşa göre ahşap daha fazla yük taşıyabilir. Büyük basınç dayanımına sahip olan beton kirişlerde çözüm betonun içine çekme kuvvetlerini alacak şekilde birşey yerleştirmektir.Bunun içine demir (önceden) şimdi ise çelik çubuk ve sonra sıvı betonun döküleceği şekilde yapılır.Sonuç ise Betornamedir. Yunanlılarda bu sorunla karşılaşmışlardır.Atina Akropolü Girişi Propylaia'nın kurbanlık öküzler için bir geçitti.Çatıyı taşımak zorunda olan som mermer blok için çok büyük bir açıklıktı (5.5 mt) Mimar Mnesikles tarafından yapılan çözüm kiriş ağırlağını azaltmak için kirişi oymak ve yukarıdaki mermer bloklar için kiriş üstü boyunca çubuklar kirişin üstündedir.
                               Propylaia ile ilgili görsel sonucu
 Propylaia'nın sütunları Yunanlarıın sivil ve dinsel mimar için geliştirdikleri 3 sütun tipinden birinin görkemli örneklerindendir.Bu sütunlar Romalılar tarafından çeşitli süslemerle uyarlanmıştır. Rönesanstan zamanımıza kadar temel mimarlık sözlüğünün parçası olmuştur.Her bir düzen 3 temel kısımdan oluşur. 
Kaide ( taban ), 
Gövde , 
Saçaklık ( çatı yapısı dışına taşan kısım ) ve aşağıdaki sterobat ve stilobat (iki katmanlı) oluşturduğu 3 basamaklı tapınak kaidesinden yükselir. 
       Dorik Sütunlar: Üç yunan düzeninin en masifidir. Çap uzunluğunun 4 ya da 6.5 katı uzunluğundadır. Dorik saçaklık sütun tarafından taşınır.Sütun yüksekliğinin 4'te biri kadardır. Dorik düzen gövdesi stilobattan yükselir ; bu düzende kaide yoktur. Gövdede 20 geniş taraklı çentik ya da yiv bulunur. Gövdenin en üstünde başlık sadece şeritli bir boyundan hafifçe dışarı doğru şişkin ekhinos'dan ve kare bir abaküs levhadan oluşur. Her bir düzen 3 kısımdan oluşmuş, kendine özgü saçaklığı vardır. 
        İyot Düzeni: Bir kaidesi vardır ve sütün daha incedir. Sütun çapından yaklaşık 9 kat yüksektir. Gövde 24 yive sahiptir. Başlık bir yumuntu - ok silmeye oturan ayırt edici kıvrımlı volütlerle bezelidir. Saçaklık üzeri anlatısal kabartmalar bezeli sürekli bir şerit taşıyan bir orta friz olan 2 ya da 3 yüzlü arşitravdan oluşur. En tepede korniş bulunur. 
       Korent Düzeni: Biraz daha incedir. Sütun yüksekliğinin çapının 10 katıdır. Bir kaideden yükselir. 24 yive sahiptir. Korent başlığı,dışa doğru kıvrımlı akant yapraklarının iki ya da üç merkezli şeridine sahiptir.Üç düzeninin en uzunudur. Saçaklığı iyon düzenine benzer Romalılar bu öğeleri dekoratif öğeler olarak kullandılar.Yaptıkları değişikliklerde Dorik düzeni bir kaide sıklıkla düz,yivsiz ve bir gövde ekleyerek daha ince Tuskan Dorik Düzene dönüşür. Diğeri ise korent kurant akant yaprağının üzerine iyonik volüntlerin yerleştirilmesiyle oluşan komposit (karma) düzendir. Romalılar sütunları duvar ile birleştirdiler ve böylece duvardan bir yarım sütun çıkıyor gibi göründü .Buna gömme sütun denir. Romalılar düz,paye benzeri bir duvar çıkmasınıda geliştirerek aynı düzene karşılık kaide ve başlıkla tamamladılar ve bu da pilastr'dır. Bunlar bir sütun dizisinin ritmik eldesidir.
                                          korint düzeni ile ilgili görsel sonucu
        Çerçeveler: Dikme ve lentoların üç boyutta yayılmış halidir.Perçinli çelik elemandan çelik çerçeve ya da çivilenmiş keresteden 19.yy'ın ortasından beri Kuzey Amerika'da ev yapımında kullanıllan 'balon çerçeve' yapılmaktadır. 
        Kemer: Bir açıklık için bulunmuş seçenektir.Kemerlerin lentodan iki büyük avantajı vardır.Birincisi kagir kemer birçok küçük parçadan kıskı şeklinde kemer taşlardan oluşur.Böylece büyük taş bloklarla uğraşmanın yanı sıra kusuru olmayan büyük bir taş bulunmak zorunluluğu ortadan kalkar.İkincisi kemer fiziksel özellikle taş bir lentoya göre çok daha büyük açıklıkları geçer.Duvardaki yerçekim kuvveti diyagonal kuvvetlere dönüşür.Kemer taşı basınç kuvvetine karşı dayanaklıdır.Kemer konstrüksiyonun sakıncalarından biri en üst kemer taşı konuluncaya dek yapım esnasında bütün kemer taşların ahşap bir çatkıyla kemer kalıbı - ispitle - taşınması gerekir.Böylece kemer kendini taşır ve kalıp daha sonra diğer kemer yapımları için sökülebilir. Kemer kalıbı yarım daire biçimindeydi.Çünkü bu şekil ip ve mandallar ile taşınıyordu.Ama yarım daire beşikkemer kusursuz bir strüktüel yapı değildir.Bu şekildeki kemerin kaidesindeki kuvvetler dümdüz aşağı inmez.Geleneksel strüktüelde yerçekimi tarafından üretilen ve dümdüz aşağı inen düşey kuvvetlere ek olarak yanal kuvvetler bulunur.Bu beşikkemer içinde geçerlidir.Sorun kemerin taşıdığı düşey kuvvetlerle doğru orantılı olarak artar.Yanal kuvvetler uygun olarak sınırlanmazsa kemer kaidesinin bir kayağın iki tarafındaki dipkayaya karşı itme uyguladığı için yayılmaya neden olur.Üzerine bütün ağırlığıyla çöken hiçbir duvarın bulunmadığı bir kemerdeki sorun kemerin kendi ağırlığıdır.Kemerin üstüne konulan ağırlık yataydan kabaca 40 derece yukarı doğru yayılmasına ve çatlamasına neden olur.Ama bu sorun kemer üzerine bir ekbiçimli yük yayıldığında hızla azalır.Eğer birkaç kemer uç uca konulursa o zaman bir kemerin yanal kuvvetleri bitişik kemerin yanal kuvvetleri tarafından tümüyle etkisiz olur.Bu olursa üstüne ince paye ya da sütun konulabilir
      Tonozlar: Kemerlerden inşa edilen ve kemerin mekanda ötelenmesiyle oluşan şeklidir.Beşikkemer durumunda meydana gelen tonoza tünel tonoz ya da beşiktonoz denir.Genellikle bu tonozlar duvar üstüne yerleştirilir ama masif beşiktonoz ağır olduğundan bu durum duvarların üstte yayılmasına neden olur.Bu yanal kuvvetlere duvarlar boyunca yer alan sağlam payandalarla ya da duvar kalınlaştırılarak giderilir. Romalılar tarafından yapılan hamamlar ve bazilikalar gibi büyük kamusal yapıların çoğunda kullanıldı.En yetkin örnek MS 307 - 312 tarihli Roma Maxentus'un Büyük Bazilikasıdır.Romalılar tarafından geliştirilmiş bir beton formla inşa edilmiştir. 
                                    tonoz ile ilgili görsel sonucu

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Avrupa’da Gotik, Rönesans ve Barok Mimarileri

RUSYA KONSTRÜKTİVİZM VE ALMANYA DA BAUHAUS

MİMARİDE ORANTI VE ÖLÇEK